Motorsiklet Sevdası

Gençlik yıllarımda bir çok motorsikletim oldu.  Kısa ve uzun yolculuklar yaptım.  Değişik tarzlar Enduro, naked, chopper, scooter denedim.  Sadece racing tarzı ilgimi çekmedi çünkü sürat değildi aradığım.  Ben yol yaparken etrafı seyretmeyi seviyorum bu durumda da sürat gereksiz oluyor.  Uzun süredir scooter dışında motor kullanmıyordum.  Belki biraz da yaşa bağlı olarak old school bir scrambler toplama ya da satın alma arzusu ile aramaya başladım.  Buccaneer ile karşılaşmam bir internet aramasında oldu.  Görüntü hoşuma gitmişti ama markası değil.  Sonuçta önyargının hoş olmadığını bir kez daha anladım.

Doğrudan bir scrambler old school ama 2017 model.  İthalatçısının kötü ünü nedeniyle biraz sıkıntılı olarak almış olsam da, gerek küçük ama enjeksiyonlu motoru, gerek malzeme kalite yeterliliği ile kalbimi kazandı.  Bu fiyata beklentilerimin bile üzerinde.  İthalatçı firmanın beni araması, isteklerimi takip etmesi artık onların da müşteri odaklı çalışmaya başladığını gösteriyor.

Motoru aldıktan sonra küçük dokunuşlar da yaptım.  Sele ve bazı çıkartmalar.  Şu an rodaj bitmek üzere ardından Kaş'a dostum Tunç Üvendire'ye bir ziyaret planlıyorum.

Motorun 100 km hız üstünde çok rahat ettireceğini düşünmüyorum.  90 km kadar oldukça rahat bir oturuş ile keyifli sürüşler mümkün.  Egzost sesi oldukça tatmin edici.  Hatta çoğu yanıma yanaşanlar oldukça güzel olduğunu söylüyorlar.  Ağır bir motor değil fakat küçük ve çelimsiz de sanmayın.  Camlardaki yansımanıza bakınca keyifli bir gülümseme sağladığı kesin.

Daha büyük bir motor alma planlarım da yok değil.  Gerçekleşirse bunu da paylaşacağım.  Yeni başlayanlara ya da old school sevenlere Buccaneer tavsiye ederim.